Türkiye Esed'le konuşmalı mı?

 

(YORUM ) Türkiye'nin Suriye rejimiyle yeniden diyalog kurması gerektiğini ileri süren bazı eski diplomat ve askerlerle, yazar-çizer takımının en azından bunun sahada, pratik olarak ne işe yarayacağını anlatabilmeleri lâzım.

Ama anlatamıyorlar.

Bu tür yorumlar, Suriye rejimini ve Esed'i hâlâ sahada anlamlı bir aktör olduğunu zannetmekten kaynaklanıyor. Oysa, Beşar Esed'in ne ülkesini temsil kabiliyeti ne karar alabilecek iradesi ne aldığı kararları uygulatabilecek bir kuvveti/kudreti var.

'Rejim'le konuşmalıyız ' tezini savunanlar şu soruların cevabını verebilmeli:

Acaba Suriye rejimi ülkesinin toprak bütünlüğünü korumaya neden Fırat'ın doğusundan başlamıyor? Beşar Esed rejimi, Fırat'ın doğusunda, kendisinin de 'terör örgütü' olarak gördüğü yapılara neden göz yumuyor? Şam'ın ülkenin kuzeyini terör unsurlarından temizleme yönünde samimi ve gayretli bir hamlesi Türkiye'ye verilecek doğru bir sinyal olmaz mıydı?

Meselâ, Türkiye'nin Eylül sonunda veya Ekim başında yapması muhtemel harekâta Esed'in güneyden destek vermesinin önündeki engel nedir? 2004 yılında Kamışlı olayları patlak verdiğinde, Türk devlet adamlarına 'siz kuzeyden girin, biz de güneyden girelim. Bir sandviç operasyonu yapalım' diyen kendisi değil miydi? Dahası, acaba Suriye rejimi, Fırat'ın doğusunda sayıları 18'i bulan Amerikan üs veya üslenme bölgelerine, yani fiili Amerikan işgaline neden müdahale etmiyor? Amerika'nın kendi topraklarına 30 bin tır dolusu silah ve cephane göndermesi karşısında neden sessiz ve hareketsiz? Suriye rejiminin buraya müdahale için acaba kuvveti ve kudreti mi yoksa niyeti ve iradesi mi yok? Öyle ya, birlikte iş tutmak istediğiniz aktörün en azından bir irade ve kudret sahibi olması beklenir.

Eğer, bunu yapacak kuvveti/kudreti yoksa o zaman Türkiye içindeki 'Beşar ile konuşalım' lobisinin Türkiye'yi kuvvetsiz/kudretsiz ve iradesiz bir kukla yönetimle işbirliğine sevketme gayretkeşliğinin izâhı nedir? 'Rejim'le konuşmadan olmaz' diyenlere sormak lazım : Acaba bugün Suriye sahasında Rusya ve İran ile tam mutabakata vardıktan sonra hangi işiniz, Rejim'in de mutabakatını almayı gerektirir? Vladimir Putin ve Hasan Ruhani ile tam mutabakata vardıktan sonra Beşar Esed'le konuşmaya neden ihtiyacınız olur? Rusya ve İran'la herhangi bir mutabakatınızı Şam'ın bozma kapasitesi var mıdır? Mesela Soçi'de/Astana'da masaya oturtulmamış olmasının sahada etkilediği herhangi bir durum olmuş mudur?

"Mutlak bir acz" içindeki Suriye rejiminin takip etmeye muktedir olduğu bir stratejik gündemi veya Esed ailesini yönetimde tutmak dışında bir önceliği olduğunu mu zannediyoruz?

Esed'le konuşmak bir 'Türk görüşü' olamaz

Kim ne derse desin, akıl ve vicdan sahibi herkes kabul eder ki Türkiye, olayların patlak verdiği 2011 Mart ayından beri Suriye'de iki politikayı tavizsiz takip etmiştir: Suriye'nin toprak bütünlüğü ve ülkede Suriye halkının özgür tercihiyle oluşacak bir yönetim. Bugün Türkiye, bunların birincisi üzerinden Amerika'yla; ikincisi üzerinden de Rusya'yla sorun yaşıyor. Suriye rejimiyle konuşmalıyız demek, rejimin âkıbetiyle ilgili olarak Rusya/İran ve Amerika'nın çizgisini kabul etmek demektir. Suriye rejimiyle konuşmak bir 'Türk tezi' değil, bir 'Rus/Amerikan tezi'dir. Beşar Esed'le konuşmak, Suriye'nin siyasi geleceğine dair anayasa görüşmelerinde bütün tezlerinizden vazgeçmeniz demektir. Beşar Esed'le konuşmak, yarım milyon insanın katilini meşrulaştırmak demektir.

Bugün Beşar Esed'le konuşarak Türkiye'nin kazanacağı hiçbir şey yoktur, ama kaybedeceği çok şey vardır.

Esed'i Suriye halkına dayatamazlar

Türkiye'nin mevcut İdlib pozisyonu nasıl sürdürülebilir görünmüyorsa, Rusya ve İran'ın da Esed'i Suriye'nin yönetiminde tutma politikası orta-uzun vadede zinhar sürdürülebilir bir pozisyon değil. Neden değil? Çünkü Suriyeliler, Afrika'nın ücra bir köşesinde yaşayan, dünya ahvâlinden bîhaber bir kabîle değil. Suriye halkı, medeniyetlerin kurulduğu Mezopotamya ovasında ve Akdeniz kıyısında yaşıyor ve dünyada olup biten herşeyin farkında. Neredeyse her evden bir cenaze çıkmış; insanlar ya ana-babalarının ya çocuklarının ya da kardeşlerinin katili, evlerini barklarını terketmek zorunda kalmalarının müsebbi olarak Beşar Esed'i görüyor.

Velhasıl, Rusya ile İran, bu zâlimin Suriye'yi yönetmesini istiyor diye onun orada kalabilmesi, ülkeyi yönetebilmesi, karar alabilmesi, kararlarını uygulatabilmesi mümkün mü? Beşar Esed'i bu aşamadan sonra Suriye halkına dayatmak akla ziyan bir talep. 

NOT : Bu yazının daha geniş hali ilk olarak SERBESTİYET.com'da yayınlanmıştır.